9 Kasım 2017 Perşembe

Atam


Atam seni özlemle anıyoruz!


Bir Psikiyartristin Anıları


Seksen beş yaşın acemisiyim. Sona doğru yaklaştıkça adım adım başa dönen bir daire çizerek ilerliyorum.
Rusya göçmeni Yahudilerin ilk nesil çocuklarından olan yazar ve psikiyatrist Irvin D. Yalom, Washington, DC’nin düşük sınıfın çoğunlukta olduğu bir bölgesinde büyüdü. İçinde bulunduğu şartlardan kurtulmak istediği için aklına doktor olmayı koydu ve bunu inanılmaz bir yükseliş izledi. Başkalarının hayatlarını araştırmak üzerine bir kariyer inşa eden Yalom, kalemini ve terapötik bakış açısını bu kez kendisi için kullanıyor.
Yalom’un hikâyesi bir rüyayla başlıyor: Kendisi on iki yaşında ve yüzü sivilce izleriyle dolu bir kızın evinin önünden bisikletiyle geçiyor. Her sabah olduğu gibi kızla arkadaş olabilmek umuduyla kıza, “Selam Kızamıklı!” diye bağırıyor. Ama rüyasında kızın babası, Yalom’u her gün tekrarladığı bu sözlerin onu incittiğine dair uyarıyor. Yalom’a göre bu, empatinin doğuşu; bu dersi hiç unutmamış.
Sevgiye ve pişmanlığa dair anekdotlarla iç içe geçmiş olan Bir Psikiyatristin Anıları’nı okurken, kitapları pek çok insan için yol gösterici bilge bir psikiyatrist ve düşünürün yaşam yolculuğuna şahitlik ediyoruz. Ama bu yalnızca bir insanın hayat hikâyesi değil, Yalom’un yaşamına ve gelişimine dair düşünceleri, bizi kendi köklerimiz ve hayatımızın anlamı üzerine düşünmeye de davet ediyor.
“Etkileyici, güçlü ve hem konusu hem de Yalom’un yaşadığı zamanlar açısından düşündürücü. İnanılmaz bir kitap.”
-Abraham Verghese, Gözyaşı Kapısı’nın yazarı -

“Yalom’un içe bakışlarının ve anlamlı sözlerinin hayranı olanlar, onun geçmişinin en özel detaylarını, tutkularını ve verimli bir yaşamın kapılarını açan anahtarları bu kitapta bulacak.”
-Kirkus Reviews -

“İnsan ruhu konusunda dünyanın en önemli ve en başarılı uzmanlarından birinin samimi, içgörülerle dolu hatıratı.”
-Daniel Menaker -

 “Irvin D. Yalom’un yıllardır büyük bir hayranı olarak Bir Psikiyatristin Anıları’na bayıldım. Bu ondan beklediğimiz kitaptı; kendi benliğine derin bir yolculuk… Onun samimi ve canlı hikâyesi aslında okuyucuların kendi hayatlarını sorgulamalarına da yardımcı olacak. Bize cesur ve yerinde bir öz analizin nasıl bir şey olduğunu gösteriyor. Tekrar tekrar okunması gereken bir kitap.”
-Jay Parini -

(Tanıtım Bülteninden)

* En kısa zamanda bu kitap alınır.

19 Ekim 2017 Perşembe

Sağlık Olsun


Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama
Yarım saat erkene kurulsun saatin
Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..

Pencerreyi aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin.
Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin.
Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart,
Çek kızarmış ekmek kokusunu içine
Bak güzelim kahvaltının keyfine..

Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis, önce sana
güzel gelsin aynadaki siluetin
Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse,
aydınlık bir gün dile
Sonra koş git işine, dünden, önceki günden, hatta
daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla,

ohhh şöyle bir hafifle …

Bir güzel kahve ısmarla kendine, seni mutlu eden
sesi duymak için alo de…

Hiç işin olmasada öğle üzeri dışarı çık Yağmur varsa ıslan, güneş
varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa
Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil,
görerek bak Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa, çocuk
görürsen yanağından makas al..

Sonra, şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı, sen
çok darda iken kimler seni ferahlattı,
hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı ?
Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara
Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor.
Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak,
yüzünde güller açtıracak..

Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun.
Yemeğin ne olursa olsun, masanda illaki kumaş örtü olsun.

Saklama tabakları

Bardakları misafire

Sizden ala misafir mi var bu dünyada
Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil,

vazife yapar gibi hiç değil

şöyle keyife keyif
katar gibi, lezzete lezzet katar gibi, eksik bıraktıklarını tamamlar
gibi tadına var akşamının..

Gece evinde, dostların olsun Sohbet mezen, kahkahan içkin olsun..
Arkadaşım, hayat bu daha ne olsun?

Ama en önce ve illa ki sağlık !