25 Mayıs 2019 Cumartesi

Aşkın Kırk Kuralı


Elif Şafak’ın yayıncılığımızda bir fenomen olan, 1 milyona yakın satan romanı Aşk’ın en çok sevilen, en çok paylaşılan bölümü AŞKIN KIRK KURALI kitap oldu...
Ella ve Aziz’in aşkını, Mevlânâ ve Şems’in yoldaşlığını güzel ve büyülü bir çerçeve gibi saran AŞKIN KIRK KURALI, Şafak’ın aşk, tasavvuf ve anlam arayışı üzerine kaleme aldığı bir metin. Kitapta bu kırk kurala Aşk kitabında yer alan, aşka dair en güzel cümleler de eşlik ediyor. 
Bu kitap için özel olarak yazdığı Sunuş yazısında Elif Şafak “Uçsuz bucaksız bir deryadır tasavvuf” diyor… “kiminin elinde bir kepçe, kiminin elinde bir çay kaşığı… herkes kendi yüreğinin kabı kadar çeker o denizden… hoşça bakın zatınıza…”
(Tanıtım Bülteninden)

On Dakika Otuz Sekiz Saniye


Adı Leyla’ydı. İstanbul’un en eski genelevlerini barındıran o meşum sokakta yer alan gülkurusu renkli evde bilinen adıyla Tekila Leyla. Öyle derdi ona arkadaşları, ahbapları ve müşterileri. Öyle derdi ona beş kadim dostu. Hiç istemezdi Leyla kendisinden geçmiş zaman diliminde söz edilmesini. Ama işte kalbi daha az evvel susmuş, soluk alış verişi ise hepten kesilmişti. Şehrin kenarlarında bir çöp kutusuna bırakılmıştı cansız bedeni. Gene de henüz durmamıştı beyni. Çalışıyordu hâlâ. Tastamam on dakika otuz sekiz saniye boyunca…
(Tanıtım Bülteninden)

22 Mayıs 2019 Çarşamba

Her Şey Zihinde Başlar


%100 Düşünce Gücü” Kitabının Yazarı
Bütün değişimlerin temeli, içinizden 
gelen yeni seçimlerle atılır. Her şeyin başladığı yer zihninizdir: düşüncelerinizin, hayallerinizin, başarabileceklerinizin…
Zihniniz, hayatınızın merkezidir, bu yüzden zihninizi kontrol etmeyi başardığınızda hayatınızı kontrol etmeyi de başarırsınız.
Bu kitap size, inancın gücüyle zihninizi olumsuz ve yıkıcı düşüncelerden arındırıp, olumlu ve yapıcı düşüncelerle doldurarak zihinsel ve bedensel olarak yeni bir insan olmanın mümkün olduğunu gösterecek.
Sizi kısıtlayan ve zihninize zincir vuran düşünceleri nasıl yok edeceğinizi öğrendiğinizde önünüzde yepyeni bir hayatın kapıları açılacak.
Unutmayın ki bilincinizi değiştirirseniz dünyanızı değiştirirsiniz.
Her şey mümkün, yeter ki inanın.

(Tanıtım Bülteninden)

Büyük Yalnızlık



ALASKA, 1974. 
DEĞİŞKEN. ACIMASIZ. VAHŞİ.
VE BU SOĞUK, ISSIZ TOPRAKLARDA 
HAYATTA KALMA MÜCADELESİ VEREN BİR AİLE…

Vietnam Savaşı’nda esir düşen Ernt Allbright eve bambaşka bir adam olarak, tutarsız bir karakterle geri dönmüştür. Girdiği hiçbir işte dikiş tutturamayınca ani bir karar alır: Ailesiyle birlikte kuzeye, Alaska’ya taşınacak, medeniyetten uzak yaşayacaktır.
On üç yaşındaki Leni, anne ve babasının tutku dolu, fırtınalı ilişkisinin gelgitleriyle hırpalansa da yeni bir hayat kuracakları o uzak toprakların onlara iyi geleceğine inanır. Tek hayali, ait olduğunu hissedebileceği bir yuvadır. Annesi Cora ise sevdiği adam için her şeyi yapmaya, onun peşinden bilinmezliğe bile gitmeye hazırdır.
Başlarda Alaska, dualarının gerçek olması gibidir. Ancak kış yüzünü göstermeye başlarken her yer karanlığa gömülür ve Ernt’ün daha da bozulan psikolojisiyle birlikte Allbright ailesi sarsılmaya başlar. Artık kulübelerinin dışındaki tehlikeler, içerideki tehlikenin yanında sönük kalmaktadır. Gecelerin on sekiz saat sürdüğü karlar altındaki bu ıssız dünyada Leni ve annesi gerçeğin farkına varır: Yalnızdırlar ve onları kurtaracak kimse yoktur, kendilerinden başka…
Büyük Yalnızlık, aşkın saflığına olduğu kadar karanlık yüzüne de dikkat çekiyor ve bizi bir anne ile evladı arasındaki bağı hiçbir gücün koparamayacağına ikna ediyor. 

Kristin Hannah'ın kitabı çıkar da alınmaz mı? Daha geçen gün beş tane kitap ısmarladım. Bir daha ki aya alırım artık. Kristin Hannah kitaplarına da bakmıştım ama gözümden kaçmış herhalde. Görsem alırdım, üzüldüm doğrusu. Belirttiğim  gibi bir daha ki aya alırım artık. 


Depresyonu Yenebilirsiniz

                                                           
                                                   
                                                           Bazen, hayat daha zordur.
Yakanıza yapışan bir el, sizi durmadan sarsarak ne kadar çaresiz, umutsuz, tükenmiş ve yorgun olduğunuzu hatırlatır durur. Bazen, zihninizi dolduran soruların cevapları sizde yoktur. “Neden? Acaba? Keşke…” ile başlayan cümleleriniz çoktur; oysa hepsi gerçekleri örten birer buluttur.

Bazen ihtiyaç duyduğunuz yardım, düşündüğünüz kadar uzakta değil, göremediğiniz ama aslında size en yakın yoldur.

İçinde, son elli yıldır bilim adamlarının deneysel olarak kanıtladığı yöntemlerin ve uygulamalarının yer aldığı bu kitap, size o yolu sunuyor.

Çünkü çaresizliğinizin ve yapamadıklarınızın en büyük sebebi, aslında bilmedikleriniz.

Bu kitaptaki yöntemleri, sadece bir ay, ciddiyetle uygulamaya hazırsanız, alacağınız sonuçların hayatınıza getireceği güzelliklere ve iyiliğe de hazır olun!

Kendinize bir şans verin! İnanın! Depresyonu yenebilirsiniz!

Yuvana Hoşgeldin



Kitapları bütün dünyada onlarca dile çevrilen ve satış rekorları kıran New York Times çok satan yazarı Debbie Macomber, yürekleri ısıtacak yepyeni bir seriyle karşınızda!
Üç kız kardeş Cassie, Karen ve Nichole çocukken birbirlerine çok yakındır… ta ki vahim bir olay onları ayırana kadar. Liseden sonra Cassie, evlenmek için üniversite bursunu elinin tersiyle itip evden kaçarak anne babasının kalbini kırar. Cassie’nin babasının gözdesi olması, her şeyi daha da kötü hale getirir.
Cassie şimdi otuz bir yaşındadır ve kızıyla Seattle’da yaşamaktadır. Tek isteği, geçmişi geride bırakmaktır. Kâbus gibi bir evlilikten sonra kendi ayaklarının üstünde durmayı başarır ve zor da olsa hayatını düzene koyar. Ancak ne kadar çabalasa da kız kardeşleri onunla barışmak istemez.
Ne var ki Cassie bir gün Karen’dan bir mektup alır ve bunun aralarında yeniden bağ kurulması için bir şans olduğuna inanır. Zamanla affetmenin gücünün ve yeni başlangıçların pek çok ihtimali beraberinde getirdiğini fark edecektir.
"Cesur duruşuna rağmen, Cassie ailesi tarafından terk edilmesine incinmiş ve kızmıştı. Duke’le yaşadığı yıllarda, onu terk edecek cesareti bulduğu zaman ailesine güvenebileceği umuduna tutunmuştu. Bu hayali boşa çıkmıştı. Aptallık etmişti ve ailesinin gözünde yaptıkları affedilmezdi. Cassie iki yıldır Washington eyaletinde yaşıyordu ve iki kız kardeşinden biri ilk kez kendisiyle temas kuruyordu.
Mektup parmaklarını yakacak kadar sıcakmış gibi geliyordu. Cassie uzun zamandır bu ânı bekliyordu. Duke’le kaçtığında on sekiz yaşında ve hamileydi. Şimdi otuz bir yaşındaydı ve Cassie yaşının ötesinde olgunlaşmıştı."
(Tanıtım Bülteninden)
Debbie Macomber'in yeni çıkan kitabı olursa akan sular durur. Kitabı bugün D&R'dan ısmarladım. Elime geçmesini sabırsızlıkla bekliyorum.

4 Mayıs 2019 Cumartesi

Camdaki Kız



“Küçükken çekilen acıların ateşi kolay sönmüyor, kolay unutulmuyor ve izlerini hayatımız boyunca üstümüzde taşıyoruz.”
Aşk yakıyor
Ayrılık kavuruyor
Aldatılmaksa hep çok acıtıyor…
Bize çocukluk acılarını tekrar yaşatacak kişileri gözünden tanır, başkasına değil, ona âşık oluruz. Hayat onu kendi ellerimizle buldurur bize.
Kaderimiz aslında doğduğumuz evlerde yazılır. Yine o evlerde yaralanır, o yaralarla büyür, sonunda o yaraların bizi götürdüğü yere gideriz. Ancak mutluluk her zaman o yolda değildir…
“Bu kitapta her zamanki gibi gerçek bir yaşam hikâyesi anlatacağım sizlere. Hep lüks içinde yaşamış ama kaderi daha baştan kötü yazılmış Camdaki Kız ile bir varoş çocuğunun aşk hikâyesi bu.”
- Dr. Gülseren Budayıcıoğlu-
(Tanıtım Bülteninden)

Hayata Dön


Psikiyatrist Budayıcıoğlu'ndan roman tadında bir anlatı...
Hiç de güzel denemeyecek suskun mu suskun bir kız... O sustukça, terapistin tarihin mahrem yerlerinden bulup çıkardığı unutulmuş hikâyeler dökülüyor ortaya.
Genç firavun Tutankamon'un esrarı, Hitler ve Freud'un kişiliklerinde gücün analizi... 18. yüzyılda adına "Fısıltı Sanatı" dedikleri, evli kadınların yaşadığı aşk ilişkileri... Çariçe Katerina'nın çamaşırcılık ve hayat kadınlığından başlayan tılsımlı yazgısı... Eva Peron'un ve Prenses Süreyya'nın hüzünlü hayat hikâyeleri ve daha niceleri...
Derken suskunluk bozuluyor. Çirkin kızın hikâyesi başlıyor. Öyle bir hikâye ki acısıyla, dehşetiyle, hüznüyle her şeyi gölgede bırakıyor.
Çirkin genç kızın açıldıkça güzel bir prensese dönüşmesi... Psikanalizin sihirli değneğinin dokunduğu yerde ortaya çıkan bir başarı öyküsü.

22 Nisan 2019 Pazartesi